“Altın iğne cerrahi olmayan bir tedavi şeklidir. Cihaz cildin alt katmanlarına yüksek frekanslı enerji gönderir, cilt altına kontrollü hasar vererek, kesintiye uğramadan vücudun doğal kolajenini ve iyileşme süreçlerini uyarır. Altın iğnenin diğer adı franksiyonel radyofrekans tedavisidir ve cilt üzerindeki pek çok sorunu çözümleyebilen etkili bir tedavidir. Radyofrekans enerjisi, hali hazırda cerrahi işlemlerde kanamayı durdurmak ve kanatmadan işlem yapmak amacıyla kullanılır. Franskiyonel radyofrekans, kontrollü bir şekilde cilt altına hasar verir. İşleme altın iğne uçlarının eklenmesi ise, bu enerjinin dağılmadan, cilt yüzeyine zarar vermeden sadece cilt altını etkileyerek ve deri yüzeyinde de gereksiz enerji kaybını önleyerek iletmesini sağlar” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, ayrıca tedaviye mezoterapi kokteyllerini de dahil ederek işlemin çok daha etkili hale getirilebileceğini söyledi.
Altın İğne hangi sorunlar için kullanılır
“Yüzdeki ince kırışıklıklar, tüm bedendeki form kaybı ve sarkmalar, cilt gençleştirme, sivilce, akne, yanık ve yara izi gibi sorunlar, gözaltı morlukları, gebelik sonrası ve kilo alma sonrası oluşan çatlaklar, cilt gözeneklerini sıkıştırma, akneli cilt sorunları, boyun, gıdı ve dekolte bölgesi form kayıpları Altın iğne ile çözümlenebilir” diyen Cihantimur, işlemin mutlaka uzman kişilerce ve doktor kontrolünde yapılması gerektiğini söyledi.
Altın İğne nasıl yapılır?
“İşlem öncesi, uygulama alanı temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır. Ucuna altın iğne aparatı takılan radyofrekans cihazı, cilde temas ettirilir. Ucunda çok sayıda mikro altın iğnecikler bulunan cihaz, cildi tarar. Altın iğneler ayarlanmış derinlikte cilde temas eder ve ani giriş çıkışlar yapar. Bu sayede cilt yüzeyine herhangi bir zarar vermeden cilt alt tabakasında kolajen ve elastin üretimi tetiklenir. Altın iğnelerin iletkenliği sayesinde cilt altına en yüksek enerji gönderilir. Eğer hasta mezoterapi kokteylleriyle daha fazla etkileşim almak istiyorsa, özel hazırlanmış, kişiye özel solüsyonlar bu evrede açılmış kanallara emdirilir. İşlem sonrasında ciltte, hafif, pembemsi bir kızarıklık oluşabilir. 1-2 saat içinde kendiliğinden geçer. Hasta uygulamanın ardından normal yaşamına dönebilir ve ertesi gün işine başlayabilir” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur ayrıca Altın iğnenin avantajlarından bahsetti: “Herhangi bir pullanma, soyulma ve kabuklanma olmaz, ilk seanstan itibaren gözle görülür sonuçlar elde edilir, uzun süre süren bir etkiye sahiptir, yazın da uygulanabilir, tüm cilt tipi ve cilt rengine uygu bir tedavi şeklidir, sonuçların başarısı klinik testlerle kanıtlanmıştır”. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.