İzmir’in Aliağa ilçesi Güzelhisar Mahallesinde bulunan ve tam 7 asra tanıklık eden Saruhan Beyliği döneminden kalma tarihi cami aslına uygun şekilde restore edilerek yeniden ayağa kaldırılıyor.
HOŞGÖRÜNÜN VE BERABERLİĞİN MABETİ
Yazılı kaynaklara göre; bir zamanlar aynı çatı altında bir bölümü kilise, diğer bir bölümü ise cami olarak kullanılan; Güzelhisar sakinlerinin ifadesiyle hoşgörü ve birlikteliğin en güzel örneğini sergileyen bu tarihi mekân Aliağa Belediyesi tarafından restore ediliyor.
A’DAN Z’YE YENİLENİYOR
Güzelhisar’ın 1320 yılında Saruhanlı Beyliği’nin komutanlarından Balaban Paşa tarafından fethedilmesiyle kiliseden çevrilerek adını Balaban Paşa’dan alan tarihi camide yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında A’dan Z’ye elden geçiriliyor.
MİNARESİ FIRTINADA YIKILMIŞTI
İlgisizlik ve bakımsızlık yüzünden her geçen yıl biraz daha tahrip olan tarihi caminin minaresi de 2015 yılında yaşanan şiddetli fırtınada yıkılmıştı. Minarenin yıkılmasıyla birlikte restorasyon işlemlerini hızlandıran Aliağa Belediyesi, gerekli tüm hazırlıkların ardından düğmeye basarak süreci başlattı.
RESTORASYON SEVİNÇLE KARŞILANDI
Yüzyıllara tanıklık eden ve zamana karşı direnerek günümüze kadar ulaşan tarihi caminin restore ediliyor olması yörede sevinçle karşılandı. Balaban Paşa Cami’nin ecdat yadigârı olduğunu ve gelecek nesiller için emanet niteliği taşıdığını belirten Güzelhisar Mahallesi Muhtarı İbrahim Uzun, “Güzelhisar, yöremizde çok önemli bir tarihi geçmişe sahip. Balaban Paşa Cami de Güzelhisar’ın ne kadar eski bir tarihe sahip olduğunun en büyük kanıtıdır. Cami’nin büyüklüğü görenleri şaşırtabilir. Ancak, Güzelhisar geçmişinde 17 bin nüfusa sahip önemli bir köy konumundadır” diyerek, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkan Aliağa Belediyesi’ne yöre halkı adına teşekkür etti.
EMEKTAR USTA’DAN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA
Eskici Mimarlığın üstlendiği restorasyon çalışmasında görev alan Emektar Taş Ustası Ahmet Gültepe, taş ustalığının ata mesleği olduğunu söyledi. Balaban Paşa Camii’nin restorasyonunda görev almaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Gültepe, “Mesleğine aşık bir usta olarak belirtmek isterim ki, 700 yıl önce bu coğrafyada yaşamış taş ustalarının inşa ettiği bu yapıya hayran kaldım. Öyle ki, 700 yıl öncesinin imkanlarıyla yapılan bu yapıyı günümüz ustalığı ve mimarisiyle karşılaştırdığımızda üzülmemek elde değil. Çünkü yüzyıllara meydan okuyarak günümüze ulaşmayı başarmış bu yapıyı şimdiki modern yapılarla mukayese bile edemeyiz. Bunun içindir ki burada tarihi bir misyon üstlendiğimizin bilinciyle bu yapıyı büyük bir itina göstererek tıpkı dantel işler gibi, aslına sadık kalarak, bire bir restore etmeye imtina ediyoruz. İtiraf etmemiz gerekirse aynı eseri sil baştan inşa etmeye niyetlensek bu nitelikte yapmamız mümkün değil. Bizler en fazla, böylesine kıymetli bir eseri naçizane bir şekilde restore etmekle yetinebiliriz. Bu bağlamda ilk günkü kadar olmasa da Balaban Paşa Cami’sini yeniden eski görkemine kavuşturacağız” dedi.
400 YILLIK HAZİRE
Yapı tarzı taş, çatısı ise ahşap üzerine kiremit kaplı olan, özellikle ahşap süslemeli kürsü ve minberi ile farklı bir ambiyansa sahip olan Balaban Paşa Cami’nin avlusunda bir de Hazire bulunuyor. Hazirede görenleri kendine hayran bırakan abidevi mezar taşları yer alıyor. Osmanlı dönemine ait olan tarihi mezar taşları arasında hasar görmüş, yerinden sökülmüş olanların da restorasyon kapsamında elden geçirilmesi için ön hazırlık çalışmaları yapılıyor.
NADİDE BİR ESER
Yaptığı araştırmalar ışığında Güzelhisar’ın tarihine yönelik çeşitli kitaplar kaleme alan Güzelhisarlı emekli eğitimci-yazar Cevat Yıldırım, restore edilen yapının nadide bir eser olduğunu belirterek, Balaban Paşa Cami’nin tarihi hakkında şu bilgileri verdi: “Bizans döneminde kilise olarak kullanılan bu yapı 1320 yılında Saruhanlıların Güzelhisar’ı ele geçirmesiyle birlikte camiye dönüştürülmüştür. Yaptığımız incelemelerde caminin ön kısmında bulunan sütunların Aliağa’nın Nemrut bölgesinden getirildiğini tespit ettik. Bu bölgenin en eski yapıları arasında yer alan Balaban Paşa Camii, 1958’de Güzelhisar halkı tarafından tadilattan geçirildi. Yıllar içinde artık bir gerek halini alan restorasyon çalışması Aliağa Belediyesi tarafından başlatıldı. Bu çalışma ile Aliağa Belediyesi hem tarihe bir not düşüyor hem de Güzelhisarlılara güzel bir eser meydana getiriyor.”
“İNCELENMEYE DEĞER MEZAR TAŞLARI VAR”
Balaban Paşa Cami’nin avlusunda bulunan Hazire ile ilgili de bilgi veren Cevat Yıldırım, buradaki en eski mezar taşının dört yüzyıl öncesine ait olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “Buradaki mezar taşlarından günümüze sadece bir kısmı kalmıştır. Kadınlara ait taşlar üzerinde çiçek vazoları, güller, yelpazeler, cami motifleri görülür. Erkek mezar taşları, kişilerin mesleği ile ilgilidir. Hazirede bulunan kavuklarda üç ayrı biçimde gül motifi görülmesi incelemeye değer niteliktedir. Bu gül motifli mezar taşlarının İstanbul’daki Fatih Camii’nin Haziresinde de bulunduğunu biliyoruz. Burada, kuzey doğuda, sütun biçimli tek mezar taşı, Balaban Paşanın hazinedarına ait olduğu söylenmektedir.”
GÜZELHİSAR?
Güzelhisar, 1575 yılında Saruhan sancağının kazalarından biriydi. Genel olarak, bu alan, bugünkü Aliağa'nın doğu kısımlarına tekabül eder. 1530 yılında, hazine-i amire defterdarı Mahmud Çelebi’nin hasları içindeydi. Müslümanlar ile gayrimüslimlerin birlikte oturduğu az nüfuslu bir merkeze sahipti. Güzelhisar’ın Cami mahallesi yirmi üç hane iken, Bölücek mahallesi kırk haneydi. Ayrıca, on bir hanelik bir zimmi cemaati (Ortodoks Rum cemaati) yaşıyordu. Güzelhisar’ın etrafındaki yaylalara Yörük cemaatlerinin çıktığı fark ediliyor. 1575 yılında Güzelhisar adıyla bir nefs (kasaba) varlığını devam ettirdi. On yedinci yüzyıla ait bir belgede Güzelhisar'ın kasaba olduğu açıkça yazılmıştır. Bu bölge, vakıflar yönünden pek zengin bir bölge değildi. Bu bölgede en eski tarihli vakıflardan biri Saruhanoğlu Ishak Bey tarafından kuruldu. Diğerleri Fatih Mehmed’in vezirlerinden Mesih Paşa, II. Murad dönemi Saruhan sancakbeyi Kasım Bey ve henüz kimliği pek bilinmeyen Balaban Paşa'dır. Güzelhisar kasabasının en önemli vakfı, Balaban Paşa Camii vakfıydı. Güzelhisar'a bağlı Çal Bahçe köyü ile Kayrucak mezraasının vergileri Mesih Paşanın Gelibolu'daki camiine tahsisat kabilinden vakıf olarak tahsis edilmiştir. Saruhanoğlu İshak Bey, Şeyh Mahmud isimli Müslüman azize, Güzelhisar'ın Kestel bölgesindeki Lala Kilise çiftliğini vakfetmiştir. Bu bölgede iki zaviyenin adı geçiyor: Ahmed Dede zaviyesi ve Ahi Baba zaviyesi. On yedinci yüzyılda Şeyh Osman zaviyesi kuruldu ve birtakım yerler ona vakfedildi.
//EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.