24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara1°C

KIRTASİYECİYE EKONOMİST TAVSİYESİ

Tüm Kırtasiyeciler Derneği’nin (TÜKİD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliği ile düzenlediği ‘İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’nın dördüncü gününde Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’nin her yanından gelen perakendecilerle buluştu.

Kırtasiyeciye Ekonomist Tavsiyesi

27 Şubat 2017 Pazartesi 12:21

Tüm Kırtasiyeciler Derneği’nin (TÜKİD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliği ile düzenlediği ‘İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’nın dördüncü gününde Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’nin her yanından gelen perakendecilerle buluştu. Önümüzdeki dönemde dolar üzerinden borçlanmanın pahalı olacağını belirten Alkin perakendecilere TL cinsinden borçlanmaları tavsiyesinde bulunarak, “İlle de döviz cinsinden borçlanacaksanız, dolar cinsinden borçlanmayın” dedi. 

Kırtasiye sektörünü bir araya getiren , dünyanın üçüncü büyük ofis malzemeleri ve kırtasiye fuarı ‘İstanbul Kırtasiye Ofis 2017’de, Prof. Dr. Kerem Alkin’in katılımıyla, ‘Ekonomi’ başlıklı söyleşi düzenlendi. Perakendecilerin büyük ilgi gösterdiği söyleşide konuşan Prof. Dr. Kerem Alkin, ‘Küresel ekonomideki sorunların yansımaları’, ‘Türkiye, ekonomisini nasıl yönetiyor?’, ‘Dünya ekonomi politiğindeki gelişmeler ne tür ipuçları veriyor?’, ‘Türkiye’nin 2017 ve 2018 büyüme performansını etkileyecek değişkenler neler olacak?’ konularında görüşlerini aktardı. 

DARBE GİRİŞİMİ BÜYÜMEYİ ETKİLEDİ
Kerem Alkin, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin Cumhuriyet tarihinde tehlikeli bir kırılma noktası olduğunu belirterek, bu hainliğin perde arkasındaki hedeflerinden birinin Türkiye’yi zayıf gösterip dünyadaki algısını düşürmek olduğunu söyledi. Alkin, “Hedef Türkiye’yi dördüncü, beşinci sınıf ülke durumuna düşürmekti. Küresel algımız da bundan etkilendi. Darbe girişiminden dolayı 2016’nın üçüncü çeyreğinde (üç aylık dönem) yüzde 1.84 küçüldük. Reel sektör de bu travmadan etkilendi. Bu durumu toparlamak için büyük mücadele ortaya koyuyoruz. Bu açıdan hepimize görev düşüyor. Darbe girişimi olmasaydı 2016’da yüzde 2.3 olduğunu düşündüğüm Türkiye’nin büyüme oranı, 2.8 ile 3.2 arasında olurdu” dedi.

İHRACAT ODAKLI BÜYÜMELİYİZ
Kerem Alkin, bugüne kadarki büyüme modelinin dünyadan Türkiye’ye kaynak girişiyle gerçekleştiğini hatırlattı. Bu modelin görevini tamamladığını dile getiren Alkin şöyle devam etti: “Şimdi üretim ve ihracat odaklı yeni bir büyüme modeli üzerinde çalışmalarımızı tamamlamalıyız. İhracatçımızın verdiği mücadele takdire şayan. Tüm dünyada çok da parlak olmayan bir dönemde, Türkiye ihracatçısı ihracat yapıyor. Dünya ekonomisindeki küresel ihracat ortalaması yüzde 5 büyüdüğü dönemde Türkiye’de bu ivmeden yararlandı. O dönemde 60 bin ihracatçımızın yıllık ihracatı 162 milyar dolara kadar çıkmıştı. Küresel ticarette büyüme trendi kırılınca bizim ihracatımız da 142 milyar dolara düştü. Yani, 20 milyar dolar kaybımız var. Türkiye’ye daha az döviz girdi. 'Kur yükselir mi düşer mi böyle olunca?’ 2017’de Avrupa’da döviz toparlanırsa Türkiye ihracatı 146 milyar doları görebilir. İhracatçılarımızın Türkiye'nin büyümesine katkı sağlamasına ihtiyacımız var. 2017’de ihracatımızın katkısı için daha çok çaba sarf etmeliyiz.”

DOLAR CİNSİNDEN BORÇLANMAYIN    
Türkiye’nin döviz ve net sermaye girişini tekrar sağlamak ve ihracatı artırmak zorunda olduğunu vurgulayan Kerem Alkin, “İki yıl öncesine göre döviz girişinde kaybımız var. Dünya ticaretinin yüzde 67’si dolar üzerinden yürüyor. Dolar üzerinden borçlanma pahalı olacak önümüzdeki dönemde. TL cinsinden borçlanmaya (sabit faizli) özen gösterin. Bankalar şu anda makul faiz oranıyla gelmiyorlar belki ama o da olacak. Normalleşme sürecine ihtiyacımız var. İlle de döviz cinsinden borçlanacaksanız, dolar cinsinden borçlanmayın.”

PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİNE GİTMEK ŞART
“Çocuk tekstilinde ucuz olan ürünler nasıl tehlikeli ise aynı şey kırtasiye ürünlerinde de geçerli” diyen Kerem Alkin sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin ürün kalitesindeki becerisini pazarlamaya ihtiyacımız var. İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı gibi fuarlar, kurultaylar, ihracatta ortak strateji geliştirmek ile ilgili çabalar güçlü olmalı. İhracatımızın yüzde 60’tan fazlası Avrupa’ya idi. Tek bir coğrafyada yoğunluk olması tehlikelidir. En ufak bir ekonomik kırılmada biz etkileniriz. 2016’dan itibaren Türkiye’nin pazar çeşitliliğine gitmesi bu açıdan önemlidir.”

İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve 26 Şubat Pazar günü sona erecek fuara, 18 ülkeden 165 firma ve 216 marka katıldı. İstanbul Kırtasiye Ofis 2017, katılımcılara okul, kırtasiye, kağıt, ofis malzemeleri ve oyuncak sektöründe yeni iş fırsatları yaratıyor. // EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.