22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara17°C

TÜRKİYE’NİN İLK İSTAKOZ RESTORANI LANGUSTA

Çeşme Çiftlikköy’de 1974’te Türkiye’nin ilk ıstakoz ve deniz böceği restoranı olarak açılan Langusta 40 yılı aşkın süredir deniz ürünleri tutkunlarının vazgeçilmez mekanı olmaya devam ediyor.

Türkiye’nin İlk İstakoz Restoranı Langusta

12 Eylül 2016 Pazartesi 09:25

Çeşme Çiftlikköy’de 1974’te Türkiye’nin ilk ıstakoz ve deniz böceği restoranı olarak açılan Langusta 40 yılı aşkın süredir deniz ürünleri tutkunlarının vazgeçilmez mekanı olmaya devam ediyor. Yurtdışından sadece Langusta’nın muhteşem ıstakozunu ve deniz böceğini yemeye gelen müşteriler Tuğrul Erol’un işine gösterdiği özeni kanıtlar nitelikte.

Kavala göçmeni Tuğrul Erol’un, 1976’da kurduğu ve ailesi ile birlikte işlettiği Langusta, samimi ortamı ile deniz mahsullerinin her çeşidini ve Ege mezelerini, 12 ay boyunca, aralarında Ertuğrul Özkök ve Vedat Milor’un  da bulunduğu misafirleriyle buluşturuyor. 30 senelik müdavimleri olan restoranın İstanbullu ve Egeli misafirlerinin yanı sıra, yurt dışından da özel olarak gelen bir çok müşterisi bulunuyor. Alman ve Fransız turistlerin talepleri doğrultusunda ıstakoz ve deniz böceği pişirmeyi öğrenen Erol, “Biz burada eskiden böceği, ıstakozu bilmezdik. Balıkçılar ağlarına takıldığı zaman geri denize atardı. Fransızlardan öğrendik bunların yendiğini” diyor. Pişirme tekniğini de Fransız turistlerden öğrendiğini belirten Erol, ilk olarak ıstakozun haşlandığını, sonra kömür de ızgara edilerek özel bir sunumla servis edildiğini ve lezzetinin de buradan geldiğini ekliyor. Ayrıca özel soslar ile marine edilmiş karides, ahtapot ve kalamar gibi deniz mahsulleri ve balıklar da Langusta’nın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.  

GEÇMİŞTEN GELEN LEZZETLER
Istakoz ve deniz böceğinin yanı sıra özel mezeleriyle de dikkat çeken Langusta’da, geçmişte büyüklerinin evde yaptığı lezzetleri de misafirlerine sunan Erol, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Evimizde kendimize pişirdiğimiz yemekleri ve mezeleri de müşterimize sunuyoruz. Eskiden beri hem çok müdavimimiz oldu hem de yeni gelen müşteriyi müdavim yapmaya çalışıyoruz, bizim prensibimiz bu. Müşteriler geldiği zaman burası kendi eviymiş gibi görsün, girip içeride kendi kahvesini yapsın istiyoruz.”

İSTANBUL’A ÇAĞIRIYORLAR
Taklit edilmeye karşı Langusta isminin patentini aldıklarını belirten Erol, “Kurumsal kimlik ve büyüme açısından marka patentine çok önem verdik. Bizi taklit eden restoranlara karşı açtığımız davaları kazandık. 20 senedir marka patentimiz var” diye konuştu. İstanbullu yatırımcıların Langusta markasını ve lezzetini İstanbul’da da görmek istediklerini vurgulayan Erol, “Birçok yatırımcı Langusta’nın İstanbul’da Alaçatı Hacımemiş’te de açılmasını talep etti. Bizim de planlarımız var. Fakat öncelikli amacımız mevcut yerimizi korumak” dedi. / EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.