ZEYTİNDOSTU DERNEĞİ’NDEN ‘ZEYTİNYAĞI FİYATI’ AÇIKLAMASI
Zeytindostu Derneği’nden zeytinyağında yüksek raf fiyatlarına ilişkin açıklama geldi
04 Aralık 2017 Pazartesi 09:30
Zeytindostu Derneği’nden zeytinyağında yüksek raf fiyatlarına ilişkin açıklama geldi. Açıklamada üreticilerin 15 lira seviyelerinde elden çıkardıkları bir litre zeytinyağının marketlerde 30 lira ve üzerinde fiyatlanarak tüketiciye ulaştırılmasının sektöre zarar verdiği belirtildi. İç piyasaya hakim büyük ölçekli firmalara yüksek kar marjlarından fedakarlık etmeleri çağrısında bulunan Dernek Başkanı Murat Çetin, “Bu piyasa koşullarında bir litre zeytinyağını 20-22 liradan satmak mümkün” ifadelerini kullandı.
Zeytindostu Derneği Başkanı Murat Çetin, zeytinyağının market raflarında pahalı satıldığına işaret ederek, iç piyasanın geneline hakim olan firmalara ve zincir marketlere, “fiyatları gerçekçi seviyelere indirelim” çağrısı yaptı. Çetin, “Tağşişten korunmak için yüksek fiyatlı ürünlere yönelin” önerisinin de tek başına eksik olduğunu, hem tağşişcilerin hem de fahiş kar amacı güdenlerin yararına olduğunu vurguladı.
Zeytinyağında son yıllarda sık sık gündeme gelen “Zeytinyağı pahalı mı değil mi” konusu yeniden sektör gündeminde... Geçtiğimiz günlerde bazı sektör temsilcilerinin zeytinyağının marketlerde tüketiciye pahalı olarak sunulduğu yönünde açıklamaları olmuştu. Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çetin de konuya ilişkin bir açıklamada bulunarak zeytinyağı fiyatının makul düzeye çekilmesi gerektiğini dile getirdi. Çetin, bunun iç piyasanın önde gelen firmalarının kar marjlarını makul düzeylere çekmesi, zincir marketlerin ise raf fiyatlarında fedakarlığa gitmesiyle mümkün olduğunu söyledi. Bugün zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatının piyasa koşullarında oluştuğunu ve litre fiyatının en fazla 15 lira seviyesinde olduğunu kaydeden Murat Çetin, sıkıntının ürünün tüketiciye sunulduğu aşamada ortaya çıktığını belirtti. Market raflarından litresi 30 lira ve üzerinde satılan zeytinyağının tüketim artışını önlediğini anlatan Çetin şu değerlendirmelerde bulundu;
“Zeytinyağı sezonunun ortasında bulunuyoruz. Fabrikalarımız sürekli çalışıyor. Zeytincilerimiz insanımıza kaliteli zeytinyağı yedirmek istiyorlar. Zeytinyağına artan talebi değerlendirmek istiyoruz. Ancak baktığımızda Yunanistan’da 22, İspanya’da 19 litre olan kişi başı zeytinyağı tüketimi ortalamalarının çok gerisindeyiz. Bir zeytinyağı üreticisi olan Türkiye’de kişi başına 2 litre tüketim ortalamasının üzerine yakın zamanda çıkmış durumdayız. Tüketimde istenen seviyelerden uzağız. Tüketimi artırabilmemiz için zeytinyağının ulaşılabilir olması gerekir. Bunun önündeki engellerden biri zeytinyağının yüksek fiyatla son tüketiciye ulaştırılıyor olması. Bugün üreticiden en fazla 15 liradan çıkışı olan bir litre zeytinyağı markette 30 lira ve üzerinde satışa sunuluyor. Bu aradaki fark nasıl oluşuyor?! Biz iddia ediyoruz ki aynı zeytinyağını markette 20-22 lira seviyelerinden satmak mümkündür? Burada iç piyasanın yüzde 80’ine hakim olan büyük firmalara görev düşüyor. Kar marjlarını makul düzeylere çekmeleri yönün
de bu firmalarımıza çağrıda bulunuyoruz. Zincir marketlerin raf fiyatlarının da fiyat artışında etkili olduğu belirtiliyor. Market yöneticilerinden de raf fiyatları konusunda yapıcı bir yaklaşım beklediğimizi vurguluyoruz. Dünyanın en sağlıklı yağı olan zeytinyağının insanımızın alım gücü ölçüsünde makul düzeyde satışa sunulması hem tüketimi artıracaktır hem de piyasaya sağlıklı bir şekilde konsolide edecektir. Zeytindostu Derneği olarak zeytinyağını ulaşılabilir kılarak bu kazan-kazan anlayışının oturmasını istiyoruz.”
YÜKSEK FİYAT TAĞŞİŞCİYE YARIYOR
Olması gerekenden yüksek fiyata satılan zeytinyağının tüketicileri sağlıksız koşullarda satılan yağlara yönelttiğini de sözlerine ekleyen Murat Çetin, herhangi bir şekilde gıda denetimi olmayan, kontrolsüz ürünlerin haksız ve “sağlıksız” rekabete neden olduğuna işaret etti. Zaman zaman tağşişli (Karışım/hileli yağ) zeytinyağına karşı “Düşük fiyatlı yağları tercih etmeyin” önerisinin dile getirildiğini hatırlatan Çetin bu önerinin yanlış olmamakla birlikte eksik olduğunu söyledi. Tağşişin saptanmasının akredite ve gerekli yetkinliğe sahip laboratuarlarda mümkün olduğunun altını çizen Çetin, bu analizlerin de devlet tarafından desteklenerek mümkünse vatandaşın ücretsiz veya çok düşük bir ücret karşılığı kontrol ettirebilmesinin önünün açılmasını istedi. Çetin, “Bugün fidan dikimine, zeytinyağına, ihracata devlet desteği var. Ancak iş yağın denetimine geldiğinde bir destek söz konusu değil. İkiyüz, üçyüz lira gibi ücretleri var bu analizlerin. Bunları verilecek destekler ile gıda kontrollerini ulaşılabilir hale getirebilirsek, tağşişin önünü de kesmiş oluruz” diye konuştu. /EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.