Birçok ülkede, 17-23 Ocak haftası, sağlıklı kilonun önemine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla “Sağlıklı Kilo Haftası” olarak kutlanıyor. Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan şişmanlık, teknolojinin getirdiği pasif yaşam şekli ve değişen beslenme alışkanlıkları ile daha da artış gösteriyor. Bu sorunla başa çıkmak için özellikle ‘mucize diyetler’, ‘şok diyetler’, ‘manken diyetleri’ gibi isimler verilerek hızla kilo vermeyi vadeden, ancak uzun dönemde önemli sağlık sorunlarına neden olan diyet modelleri, gençler tarafından epeyce rağbet görüyor. ‘Sıfır beden’ olma isteğinin de bilinçsizce yayıldığına dikkat çeken Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi Diyetisyen Sibel Mumcu, “Çoğu zaman, aynı anlamda kullanılan ideal kilo ve sağlıklı kilo ifadeleri de akıl karıştırarak bireylerin ulaşması zor hedefler için yanlış uygulamalar yapmasına neden oluyor” dedi.
Bireye özgü özel şartlar dışında, ideal kiloya ulaşmak yerine sağlıklı olunan kiloyu korumanın önemine dikkat çeken Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi Diyetisyen Sibel Mumcu, ideal kilo ile sağlıklı kilo kavramlarının karıştırıldığına dikkat çekti. Mumcu, farkı şu şekilde ifade etti: “İdeal kilo ifadesi, boy ve kilo değişkenleri ile ilişkili olan beden kitle endeksinin en uygun yerinde olmayı hedefleyen yaklaşımdır. Sağlıklı kilo ifadesi ise farklıdır. Sağlıklı kilo; beden kitle endeksi yaklaşımı da göz ardı edilmeden, yaş, cinsiyet, hastalık durumu (diyabet, hipertansiyon veya diğer metabolik ve kronik hastalık varlığı), çalışma hayatı, aktivite düzeyi gibi tüm değişkenlerin dikkate alındığı, yaşam kalitesini bozmayacak, mevcut sağlık sorunlarında iyileşme sağlayacak ve ilave sağlık sorunlarına neden olmayacak kabul edilebilir bir kiloda olmak demektir.” Sağlıklı kilo kavramında amacın görsel kaygıları gidermek olmadığına değinen Mumcu, “Burada amaç kilo-sağlık ilişkisini gözetmek ve yeri geldiğinde hafif bir kilo fazlalığına razı olmaktır” dedi.
50’li yaşlarda 36 beden olmaya çalışmayın
Her yaş aralığının ve bulunulan şartların kabul edilebilir bir kilo aralığı olduğunu vurgulayan Mumcu, “20’li yaşlarda 36 beden olan bir insanın ellili yaşlarda 40 beden olması ya da beden kitle endeksinin 28-29’lara ulaşması ve toplam vücut yağının artması son derece normaldir” dedi. Bu nedenle bazen sıkı bir kilo kontrol programına girerek kısıtlamalar yapmanın faydadan çok zarar verdiğini belirten Mumcu, tüm kilo kontrol programlarının uzman bir diyetisyen ve hekim tarafından planlanarak takip edilmesi gerektiği konusuna dikkat çekti.
Sağlıklı kiloya ulaşmak ve bunu korumak için şok diyetler uygulamak ve gıda takviyesi ilaçlar kullanmanın mucize etkiler yaratmayacağına açıklık getiren Mumcu, bunun için yeterli ve dengeli beslenmenin ve aktif bir yaşamın gerekliliğini ifade ederek, 7 basit öneride bulundu:
Kısa sürede kilo kaybı sağladığı ve mucize etkileri olduğu anlatılan ilaçlar, gerçek kilo kaybı yerine aslında vücut suyu kaybına neden olurlar, pek çok yan etkileri vardır ve bilinçsizce kullanılmaması gerekir. Sağlıklı kiloya ulaşmak için genel bir sağlık kontrolünden sonra yaş, kilo, boy, aktivite düzeyi, sağlık durumu ve beslenme alışkanlıklarınıza uygun hazırlanan diyet programlarını izleyin.
Haftada en fazla 0.5-1.0 kg’lık kilo kaybı sağlıklı ve kalıcı olabilir. Daha fazla kilo kaybı hedeflemeyin.
Düzenli aralıklarla yemek yiyin, öğün atlamayın. Porsiyon kontrolü için yemeklerinizi mümkün olduğunca küçük tabaklarda tüketmeye özen gösterin.
Yemek yerken acele etmeyin, iyice çiğneyin. Tokluk hissinin mideden beyne yaklaşık 20 dakika içinde ulaştığını unutmayın.
Kan şekerini hızla yükseltip düşüren basit karbonhidratlı ve şekerli besinler yerine tam tahıllı ekmekler, makarna, bulgur, kuru baklagiller, taze sebze ve meyve lifli besinleri tüketmeye özen gösterin.
Vücutta oluşan zararlı maddelerin atılması ve bağırsak sağlığı için günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin. // EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.