Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Allah'ın insanlardan okumayı, düşünmeyi, iradeyi kullanmayı, özeleştiriyi ve sorgulamayı emretmesine rağmen halen daha DAEŞ ve FETO gibi terör örgütlerine körü körüne bağlanmaların yaşandığına dikkat çekerek "Eğer İslam dünyası olarak aklımızı kullanmaya başlamazsak bu yapıların yine önümüze tekrar çıkma ihtimali var. Yoksa FETÖ gider METO diye bir şey çıkar karşımıza. Toprağınızı kiraya verin de aklınızı falan kiraya vermeyin. Akıl, en çok muhafaza edilmesi gereken şeydir. Aklın muhafazası bizim inancımızda son derece önemlidir ama ne yazık ki binlerce insanın aklı çelinmiş ve kiraya verilmiş bir tabloyla bizi karşı karşıya bıraktılar. Şimdi, İslam dünyası olarak mutlaka bir değişime ve dönüşüme ihtiyacımız var." dedi.
Çelik, Afyonkarahisar'daki bir termal otelde düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi'nin açılışında, 20. yüzyılın bir vahşet yüzyılı olduğunu söyledi. Geçen yüzyılda iki büyük dünya savaşı yaşandığına dikkati çeken Çelik, bu savaşlarda milyonlarca insanın öldüğünü aktardı.
Çelik, 21. yüzyılın ise bu vahşetten sıyrılma yüzyılı olarak belirlendiğine işaret ederek şöyle konuştu: "Ama ne yazık ki 21. yüzyılın da aynı yüzyılın taklitlerine sahne olduğunu ibretle izliyoruz. İkinci Dünya Savaşı geride kaldı. Ortadoğu'daki gelişmelere baktığımız zaman Üçüncü Dünya Savaşı'nın ayak sesleri geliyor. Restleşmeler, medeniyetleri ve yolları tüketenler, farklı sesleri yükseltmeye başladılar. Medeniyet çatışması gündemde. Aleni bir çatışmasıyla dünya karşı karşıya. Ne Bağdat'ı ne Şam'ı görüp ilham almak artık mümkün değil, bu anlayışlardan dolayı. Akdeniz'i 'Aldeniz' haline getirdiler. Denizimizin adı ak ama kana buladılar. Binlerce insan denizlerin rengini değiştirmeye başladı."
"Okutamıyoruz, bilim adamı yetişmiyor"
Medeniyet diyenlerin bu tabloyu oluşturduğunu dile getiren Çelik, şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler, 'Toplam 34 ülkede açlık var' diyor. 'İnsanlar gıdaya ulaşamıyor' diyor. Gıdaya erişimde sorun var, 800 milyon insan aç. 1 milyarın üzerinde insan yoksul. 2 milyar insan açlık ve yoksullukla mücadele ediyor. Dünyada 62 zenginin serveti 3,5 milyar insanın servetine eşit. Birilerinin artıkları, birilerinin lüks sofrası oluyor. Birinin çöpe attığı, diğeri için bulunmaz bir nimet oluyor. Böyle bir dünya olur mu, bu dünyada huzur olur mu? Bu dünyada barış, dostluk ve kardeşlik olur mu?"
Çelik, üniversite düzeyinde okullaşma oranının Müslüman coğrafyasında yüzde 25 olduğunu belirterek gelişmiş ülkelerde ise bu oranın yüzde 74 düzeyinde gerçekleştiğini aktardı.
Sorunun nerede olduğunun görüldüğüne dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti: "Okumak... Kim okuyor? Okutamıyoruz, bilim adamı yetişmiyor. Düşünmüyoruz. Düşünme, okuma, sonunda da felaketi bekleyeceksin yani. Onun için öz eleştiri son derece önemli. Şimdi soruyoruz kendimize, bu DAEŞ terör örgütünün bu coğrafyada ne işe var Allah aşkına? Allah adına masum insanları katleden, bu zalim örgüt, terör örgütü, bizim havzamıza nasıl geldi diye hayretle bir birimize soruyoruz."
"Vatana ihaneti, hizmet diye takdim ediyorlar"
Medeniyetlerin yerine insanların reforme edilmesi gerektiğini belirten Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı: "Devlet yönetimine sızarak ve içeriden kemirerek devleti ele geçirme gayreti içerisinde olan FETÖ çıktı karşımıza. Hiç kimsenin bu düzeyde tahmin edemediği, bir acayip, garip, şeytanın bile aklına gelmeyecek şeytanlıkları yapan bir örgüt ki en tehlikelisiydi. Niye en tehlikeli? Çünkü sinsiliği ibadet sayan bir örgüt. Böyle sapık bir yapıyla biz karşı karşıya kaldık. Hedefe ulaşmak için her yolu mübah diyor. Bu iktidarı ve devleti ele geçirmek için hangi yol olursa olsun 'O yolu deneyin ve yapın' diyor. Kural ve yasak yok mu, hiçbir şey yok. O hedef için her şey mübah diyebilecek bir örgüt ile karşı karşıya kaldık. Vatana ihaneti, hizmet diye takdim ediyorlar. İnsanlardan tehditle para toplayacaksınız, adına da 'himmet' diyorlar. Birine 'hizmet', diğerine 'himmet' diyorlar. Kanundan kaçıyorlar, ona da 'hicret' diyorlar. Şuna bak ya... 'Gel, haklıysan hesap ver' diyoruz, 'Hicret ediyoruz' diyorlar. Himmet adı altında bağış toplayacaksınız, dünyadaki lobilere ve Türkiye aleyhine yazı yazanlara dağıtacaksınız. Bunun adı ne olacak, himmet olacak. Sonrada gelip Genelkurmay Başkanlığını, Milli İstihbarat Teşkilatını, TBMM'yi ve devletin ana kurumlarını bombalayacaksınız, buna da 'Vatana hizmet' diyeceksiniz. Böyle ahlaksız bir örgütle tüm kavramlarımızı yozlaştırma amacıyla yola çıkmış olan ve yalnız Türkiye değil belki de İslam alemine diz çöktürme provası olarak karşımıza çıkmış olan bir hain örgütle milletimiz karşı karşıya kaldı. Milletimize teşekkür ediyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz ki bu büyük beladan hem İslam alemini, hem de Türkiye'yi dik duruşlarıyla kurtardılar."
"İslam dünyası olarak aklımızı kullanmaya başlamazsak..."
Çelik, FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in, mensupları tarafından "kutbü'l-aktab" diye tanımlandığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne demek bu? Kâinatın ekseni olarak gösteriliyor. Şimdi bu cezaevlerinde mektuplardan bahsediliyor. Allah size akıl fikir versin. Verip de ne olacak bunlara... Cezaevlerinde yazdıklarını bir okuyacaksınız. Sözüm ona piyasada koca koca adamların neler yazdıklarını, nelere inandıklarını ibretle ve hayretle görmek mümkün. İşte bu 'kutbü'l-aktab' gibi kâinat ekseni gibi takdim edilen tipleri, sahte mehdileri ve sahte peygamberleri tarih boyunca sizler iyi bilirsiniz. Eğer İslam dünyası olarak aklımızı kullanmaya başlamazsak bu yapıların yine önümüze çıkma ihtimali var. FETÖ gider METO diye bir şey çıkar karşımıza. Onun için yüce Allah aklınızı, kiraya verin diye değil sorgulayan, iradesini kullanan, düşünen insanları olun diye vermiş. Bizim düşünmemizi istiyor. Allah'ın istediği bu."
"Aklınızı falan kiraya vermeyin"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak boş toprak kalmaması için çiftçilere toprakları kiraya verin çağrısında bulunduğunu hatırlatan Çelik, şunları kaydetti: "Toprağınızı kiraya verin de aklınızı falan kiraya vermeyin. Akıl, en çok muhafaza edilmesi gereken şeydir. Aklın muhafazası bizim inancımızda son derece önemlidir ama ne yazık ki binlerce insanın aklı çelinmiş ve kiraya verilmiş bir tabloyla bizi karşı karşıya bıraktılar. Şimdi, İslam dünyası olarak mutlaka bir değişime ve dönüşüme ihtiyacımız var. Hani bir söz vardır, taş devri taşlar bittiği için değil kafalar değiştiği için bitmiştir. Biraz kafalarımızı değiştirmek durumundayız. Bizi üzen, sıkıntıya sokan ve mahcup olduğumuz tablolardan kurtulmanın yolu hep beraber kafamızı değiştirmekten geçtiğini ifade ediyorum. Bu olup bitenler bizi Ortaçağ'a çekmeye çalışmaktadır. Bu tabloyu görmemiz gerekiyor. Bu üzüntü veren ve kahreden tablo. Bunları açıkça konuşmamız gerekiyor. Batı vicdansızlığa, samimiyetsiz ve vicdansız bir şekilde yoluna devam ederse, bizim medeniyetimiz İslam âlemi de aklını kullanmamaya devam ederse dünyayı çok ağır felaketler bekliyor. Umuyoruz ki biz özellikle kendimizi ilgilendirdiği için söylüyorum, aklını kullanan, bilimin öncülüğünde üzerine düşeni halkına, milletine karşı yapan bir yönetim ve milletle bütünleşme anlayışını hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz." / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.