İnsani krizler: ölüm, yaralanma, sevdiklerini yitirme, yollara düşme, yeni bir yaşamın hayalini kurarken umut yolculuğunda yitirilen yaşamlar...
Aylan’ın kıyıya vuran minik bedeni, Ümran’ın ambulansta otururken kanlar içindeki yüzünün ardına gizlenmiş ürkek ve meraklı bekleyiş. İnsani krizlerin yarattığı acılar; kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, yaşlılar, hastalar, zihinsel ve bedensel engelliler, kısacası her yaştan ve toplumsal sınıftan insanı etkiliyor. Uluslararası hukuk ilkelerine göre, yeryüzünde tüm insanların mümkün olan en iyi koşullar altında, fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkı bulunuyor. Mültecilik, 2011 yılında başlayan Suriye Krizi’nden beri hiç olmadığı kadar yüksek bir önemle dünya kamuoyunun gündeminde.
YERYÜZÜNDE MÜLTECİ OLMAK
Dünyada mülteci sayısının en fazla olduğu dönemi yaşıyoruz. Bugün dünya genelindeki mülteci sayısı, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından yıllık olarak yayınlanan Küresel Eğilimler raporuna göre 65,3 milyon. Tüm mülteciler bir ülke olarak kabul edilseydi dünyanın 21. kalabalık nüfusa sahip ülkesi olacak durumda.
Ülkesinden en fazla ayrılmak zorunda kalanlar Suriyeliler, Afganlar ve Somalililer. Kriz öncesi 25 milyon nüfusa sahip olan Suriye’de, 4,9 milyon Suriyeli yurdunu terk etmek zorunda kalmış durumda. Bu her 5 Suriyeliden 1’i demek. 2,7 milyon Afgan ve 1,1 milyon Somalili de yıllardır yerlerinden edilmiş durumdalar. Bu ülkeleri Güney Sudan, Sudan, Demokratik Kongo, Orta Afrika, Myanmar, Eritre ve Kolombiya izliyor.
En fazla mülteci barındıran ülke ise Türkiye. Geçici koruma statüsünde 3 milyon Suriyeliyi barındıran Türkiye’yi, 1,6 milyon kişiyle Pakistan, 1,1 milyon kişi ile Lübnan izliyor.
SURİYELİLERİN TÜRKİYE’DE SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİMİ
Türkiye, dört yıldan bu yana, 10 şehirde kurulan 25 geçici barınma merkezinde, 269.150 Suriyeli yabancıya ev sahipliği yapıyor. Bunun dışında, geçici barınma merkezleri dışındaki 2.313.450 Suriyeliye sağlık, eğitim ve gıda yardımı sağlıyor. Türkiye'nin çeşitli illerinde kurulan mülteci kamplarında, mülteciler sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerden ücretsiz faydalanabiliyor. Ancak kamplarda bulunan mülteci sayıları toplam rakamların çok altında.
Türkiye’de geçici koruma altında olan, kayıtlı-kayıtsız tüm Suriyeliler acil sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor. Bununla birlikte, kayıtlı olan Suriyeliler tüm sağlık merkezlerinden ücretsiz olarak hizmet alabiliyor. Ancak Suriyelilerin birincil problemi dil sıkıntısı, hastaneye gitseler bile dertlerini tam olarak anlatamıyorlar çünkü hastanelerdeki hekimler ile iletişim kurmakta zorlanıyorlar.
Halk sağlığını ilgilendiren konularda yapılan bilinçlendirme çalışmaları kısıtlı kalıyor. Suriyeli çocukların çoğu aşısız ve aşı olanların da takibi yapılamıyor. Bu da Türkiye’de neredeyse ortadan kalkmış hastalıkların yeniden ortaya çıkma riskini doğuruyor.
YERYÜZÜ DOKTORLARI SURİYELİLERE HİZMET VERMEYE DEVAM EDİYOR
Yeryüzü Doktorları, Suriye içerisindeki hastane ve kliniklere ilaç, medikal malzeme ve ekipman desteği sağlamak, hekimlere maaş desteği sağlamak, mültecilerin durak noktalarında ve Türkiye’de gönüllü sağlık merkezleri kurarak muayene ve psikososyal destek hizmeti sunmak suretiyle krizin ilk yılından beri Suriyelilere destek olmaya devam ediyor. Yeryüzü Doktorları’nın geçici koruma altında olan Suriyelilerle birlikte tüm ihtiyaç sahiplerine yönelik ücretsiz olarak sağlık hizmetleri verdiği Sultanbeyli ve Fatih’te bulunan gönüllü sağlık merkezleri, belirtilen sorunların çözümüne katkı sağlamak için, ana dili Arapça olan personeli ile hizmet vermeye devam ediyor. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.